Başkandan Mesajlar

Güzel Türkiye’min Kıymetli İnsanları,

Sevgili Kader Kardeşlerim,

Öncelikle hepinizi en derin sevgi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

05.09.1964 Yılında, Ankara’nın Bala ilçesin de Jandarma Askeri olarak askerlik görevini yaparken yol kontrolün de dur ihtarına uymayan aracın çarpması sonucu ağır yaralanmış olup kaldırılmış olduğu hastanede şehit düşmüştür.

Yıl 1964, ben Şehit Jandarma Er Necaettin GÜNER’in, oğluyum. Babam askere gitmeden önce dünyaya gelmişim. Babam şehit olduğunda da annem, hamileymiş. Babam şehit olduktan sonra da bir erkek kardeşim dünyaya gelmiştir. İki kardeşiz, hayatın o kadar zorluklarıyla karşı karşıya kaldık ki sözlerle tarifi mümkün olamaz. Annem 16 yaşında hanede hiçbir büyük yok, genç kadın daha anneliğin bile ne olduğunu bilmeden iki çocukla hayatla mücadele ederek tutunmaya çalışmış ve bizleri büyütmek için her türlü zorluklara göğüs germiştir. Ailemiz maddi ve manevi büyük sıkıntılar çekmiş ve bütün bu sıkıntılara rağmen Rabbim, bizlere yardımcı olmuş ve bugünlere gelmemiz için yollarımızı açmıştır. Binlerce şükür ediyoruz, hamt ediyoruz. Daha sonra iş hayatına atıldık, çalıştık, mücadele ettik, bugünlere geldik yine Rabbime şükürler olsun. Ama en önemlisi de bir Şehit Asker Çocuğu olarak kendisini yetiştirmiş bir Türk Evladı olarak Ülkemizin, neredeyse her gün Şehit verdiği bir dönem de benim gibi babasını kaybetmiş, annem gibi eşini kaybetmiş, Şehit çocukları, Şehit Eşleri, Şehit Anne ve Babaları vardı. Onların dertlerini, sıkıntılarını arz ve taleplerini dilek getirmek için bir öndere ihtiyaçları vardı. O nefer de Şehit Çocuğu olarak, bendim.

1999 Yılın da Şehit Aileleri Yardımlaşma Sosyal Kültürel ve Dayanışma Derneği Genel Merkezini kurduk. Açılışını da büyük destekleri olan dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hilmi ÖZKÖK Komutanımızla birlikte yaptık. Ülkemizin içinde bulunduğu terör belasından dolayı her gün Şehit haberi alıyorduk, Şehitlerimizin ailelerinin birçok dertleri, sıkıntıları, okula giden Şehit çocuklarımızın eğitim yardım talepleri vs. gibi birçok talepleri oluyor. Dernek olarak, biz bu talepleri Devletimizin yetkililerine ileterek çözüme kavuşturulması konusunda rehberlik hizmeti vazifesini gördük ve görmeye devam ediyoruz.

Sayfamızı okuyan kıymetli okurlarımız;

Söylediklerimiz, söylemek istediklerimiz, anlattıklarımız, anlatmak istediklerimiz sadece bu cümlelerden ibaret değildir. İçinde yaşanılan o kadar çok zorluklar var ki, o kadar çok sıkıntılar var ki ne yazmakla ne de söylemekle anlatılabilir. Bizim babamız, evladımız, eşimiz Şehit oldu. Allah rahmet eylesin, başınız sağ olsun. Sizin acınız bizim acımızdır. Biz, Devlet olarak, millet olarak her zaman Şehit’imizin ailesinin yanındayız. Bu cümleler asla yeterli cümleler değildir. Bir Şehitimiz, Şehit olmadan önce aldığı maaşa bakın, Şehit olduktan sonra geri de kalan dul ve yetimlerine verilen maaşa bakın. Biz Devletimizden tek istediğimiz; babamızın, eşimizin ve çocuklarımızın ölmeden önceki almış olduğu maaşı ve Yasal Hakları bize veriniz, biz Devletimizden başka hiçbir şey istemiyoruz. Biz bunlarla gayet iyi geçimimizi sağlarız.

Bu Ülke, Vatan, Bayrak hepimizin. Bu bayrağın altında hepimizin kardeşçe yaşamak hakkıdır. Şehit yakınları olarak, babamız, eşimiz ve çocuklarımız Şehit oldu diye bizim sorumluluklarımız bitmedi. Şehidimiz, Vatanımıza olan borcunu ödeyerek Şehit olmuştur. Oysa biz yakınları olarak biz de bu Vatan için, Bayrak için, Ülkemizin birliği ve beraberliği için biz de canlarımızı seve seve feda etmeye hazırız.

Güzel Türkiye’min Kıymetli İnsanları;

Sevgili Kader Kardeşlerim,

Az da olsa bir şeyler anlatmaya çalıştım. İnşallah sizleri üzmemişimdir bu vesileyle hepinize en derin saygı sevgi ve muhabbetlerimi arz ediyorum.

Mehmet GÜNER

Şehit Jandarma Er

Necaettin GÜNER’in Oğlu

Başa dön tuşu
Kapalı